20 Ekim 2011 Perşembe


Ersagunla bir gün nasıl geçiyor:

Ne yazıkki 4- 5 aydır uyku düzeni diye bir şey yok. Geçtiğimiz iki hafta boyunca hıh tamam oldu deyip düzene koymuştuk aksam 9 en gec 10 gibi uyuyordu ama şimdi 2 gecedir yine çok geç saatlere kalıyor çünkü öğlene kadar uyuyor ara uyku akşam üstüne kaldığı için gece de geç yatıyor.

Sabah yani öğlen birlikte kalkıyoruz, kahvaltımızı hazırlıyoruz
domates, salatalık, kayısıya yakın yumurta, zeytin, pekmezli-su (çaya benzetiyoruz)
bazen gözleme bazen de peynir yediremediğim için hafif salçalı kaşarlı tost yapıyorum değişik geldiğinden arada yedirebiliyorum.
kahvaltıyı baby tv eşliğinde bazen iyi bazen zoraki yapıyoruz
Güzellikle yediği tek şey salatalık.

Ben mutfağı, evi falan toplarken o kendi kendine bazen kartlarıyla oyalanıyor ( iyiki almışım ), bazen topun peşinde dolanıyor.


Yemek yapacaksam uyuduğu zaman yapmak üzere ön hazırlıklarını yapıyorum arada. Sonra biraz emziriyorum.
Müzik açıyoruz, daha aktif oyunlar oynuyoruz. Yorulunca kitaplara, küplere sarıyoruz.
Ersagunun en çok sevdiği uzun tahta kepçe:) ver eline mümkün değil bir daha alamazsın:) oğlum bu kepçe sayesinde beyzbolu keşfetti, topa kepçeyle vurup dolanmaktan acayip bir keyif alıyor.
Konsolun, masanın ya da yükseklerde ne varsa üzerindeki şeyleri kendine doğru çekebilmek için de kepçesini kullanıyor. Yani kepçe onun herşeyi :) Kepçe yüzünden artık evde yukarılara kaldırdığımız her ne varsa açılmayan çekmecelerde.
Sıkıldığı ve bana sarılmak istediği ( :)) ) zamanlarda yanıma gelip kollarını iki yana açıyor...
Kucak kucağa dans ediyoruz, işaret parmağını uzatıp istediği şeye yönlendiriyor beni. Buzdalabındaki magnetleri seviyoruz ama tehlikeli olduğu için kısa süreli oynamasına izin veriyorum yanındayken sadece, sonra hemen kaldırıyorum. Çünkü bir kere arkasındaki küçük mıknatısı nasıl olduysa yerinden çıkarmayı becermiş ve ağzında gevelerken son anda dank ettim.
Porselen kupalara ulaşmak hedefindeydi biz birşeyler içerken deliriyodu ona verelim diye. Verdim daha kalın kolay kırılmayacak kupaları oyuncak gibi önüne serdim iç içe koyduk kule yaptık. Şimdi hevesi geçti istemiyor:)
Kahvaltıdan 2 saat sonra falan ya bir meyve ya da meyve suyu veriyorum.
Ersagunu yalnız başına salonda bırakıp evin başka bir bölümüne geçemem, tuvalete bile, saniyede koltuk tepesinde yoksa. Gerçi dün akşam koltuğun nispeten daha yüksek olan ve korktuğumuz kolçaklarından tek başına gayet temkinli bir şekilde inebildi bir kaç kez ama olsun ya dengesini kaybeder düşerse..
Eğer yanından birkaç saniye ayrılmam gerekse, bu durumlarda baby tv kurtarıcım oluyor. Baby tv açıkken hayat duruyor yaşanacak tüm maceralar cazibesini yitiriyor.

Ara uykuda ben yemek yapıyorum ya da günlük işlerimi.
Uyandığında bazen huysuz oluyor. Biraz sonra yemeğimizi yiyoruz birlikte. Ersagunun mama sandalyesi olayı olmadığı için yemeklerimiz sıradan değil tabi. Cambaz oluyorum normal sandalyede o otururken bir bacağımla onu sabitleyip bir elimle yedirip öbür elimlede döktüklerini toplayıp yüzünü siliyorum.
Kıymalı sebze yemeği yanında pilav ya da makarna, yoğurt en sık yediğimiz mönü.
Balık yemiyor genelde ama yaptığım zaman - en az 20 günde bir mutlaka yapmaya çalışıyorum- çok acıkmış olmasına dikkat ediyorum ki yesin.
...
Sonra akşama da çorba içiyoruz. Ama öyle her çorbayı değil bir kere mercimek tarhana ağzına koymaz. Ya yayla çorbası ya pirinç ya da şehriye o kadar...
Ben de bunları kemik suyuyla yapıyorum genelde. İçine başka birşeyler karıştırdığımda oldu ama anladı zibidik içmedi..
Geç uyuduğu zamanlarda bazen gece içine dövülmüş ceviz fındık falan eklediğim muhallebi yediriyordum ama artık yapmıyorum direkt fındığı cevizi yediriyorum. Muhallebi yerine de bir çay bardağı kadar süt içiriyorum. İçerse o da.
Akşam 7 den sonra babamız gelipte Ersagun yorgunluğu / 2 olana kadar biz böyle vakit geçiriyoruz. Çoğunlukla da bu şekilde besleniyoruz.
Dün gece saat 1 i geçmişti baktım bizimkinin hala uyumaya niyeti yok sevimlilik akıyor heryerinden kararttım iyice ışığı serdim halının üstüne kartları şansımı denedim
Kuzu nerde hanii kuzu ?
Kuzuyu aldı
Hani hav hav aşkım?
Köpeği aldı
Ben daha bir mutluu, peki peki annecim hani ördek?
Baktı baktı ördeği buldu aldı!
Bu arada aldığını da aynı yerine koydu
Peki pekii bitanem ya fare?
Fare yi aldı
Civcivler nerde?
İçinde 5 tane civcivin olduğu kartı aldı
İnek hani? İnek kartımızı kaybetmişiz
Baktı baktı yok baktıı möö möö dedi :)
Çoook mutlu oldum alıp içime soktum güzel tatlı sevimli kuzum Senii çok ççoookk ama çoook seviyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder